12-13 Ekim 2005
Bu eğitimi ikinci defa alacaktım. Daha önce 20-21 Temmuz’da eğitimi başarıyla tamamlamış sitemde yayımlamıştım. Merak edenler için link şöyle: Honda Güvenli Sürüş 3
Eğitimler çok önemli. Eğitimlerde öğrendiklerimizi unutmamak için yollarda sık sık tekrarlamak lazım. Özellikle frenajı ve kaçınma manevralarını. Yine düzenli aralarla eğitimleri tekrarlamakta fayda var.
Bu eğitimin diğer bir güzelliği de Selçuk ve Ahmet ile beraber gitmemizdi. 3. Seviyenin kontenjanı 6 öğrenciydi. Grubun yarısını biz oluşturuyorduk.
Çarşamba sabahı Bimexcar’da buluştuk. Ahmet yine en son aramıza katıldı :). Sonra ver elini Şekerpınar Honda tesisleri.
Çeşitli formları doldurduktan sonra eğitim alanına Honda Jazz ile transfer edildik. Yeleklerimizi giydik. Ben 35 numaralı yeleği aldım. Selçuk 11, Ahmet ise 2 numaralı yeleği giydi. Her zamanki gibi eğitime ısınma hareketleri ile başladık. Daha sonra teknik kontrollere geçtik. Motorun teknik kontrollerinden sonra da doğru oturuş pozisyonu anlatıldı. Selçuk ve Ahmet’in ördek olduğu burada belli oldu. Adamlar ayaklarını ördek gibi yana açık kullanıyorlar. Bu eğitimde botlarını asfalta sürte sürte doğru ayak koyma pozisyonunu öğrendiler :). Olan botlara oldu. Bu arada motora yeni başlayacak arkadaşlara burada yeri gelmişken botun önemini bir daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Bot, eldiven ve kask üçlüsü olmadan motorun üzerine oturmayın. Düşme anında yere ilk temas eden bölgeler baş, el ve ayak olduğundan (hatta düşmeseniz bile motoru çok yatırdığınızda ayağınızda bot yoksa pedikür yapabilirsiniz) korumalar birinci derecede önem arz ediyor.
İlk gün fazla fotoğraf çekmedik. Benim makinenin pili bitmiş. Hava yağmurlu gibiydi. Ara ara şöyle bir yokladı ama pist kuru kaldı. İlk gün sonunda parkurların biraz yumuşatılmış olduğunu düşündüm. Özellikle viraj çıkışları daha geniş geldi.
Aralarda trial motorun üzerinde denge çalıştık. Selçuk 33 saniye üzerinde kaldı. Ben ikinci çıkışımda 57 saniye yaptım. Aslında dilini içeri sok deyip güldürmeseler dakikayı geçecektim. Ahmet ise 40 saniye süre yapıp Selçuk’u geçti.
İkinci gün sabahı yine Bimex’te buluştuk. En son kimin geldiğini yazmama gerek yok sanırım. Honda’ya ulaştığımızda herkesin geldiğini gördük. Teknik kontrollerimizi yapıp ısınma bölümüne geçtik. Bugün daha zorlu olacaktı. Gerçi biz grubun geri kalanı kadar yorulmuyorduk. Eğitimde eleştirebileceğim ender konulardan biri bu grupların oluşturulması. Denklik sağlanamıyor. Gruptan bazı kişiler çok yavaş kalıyor ve parkurlarda onları beklemek zorunda kalıyoruz. Gerçi Taşkın Ağabeyle, Aziz Ağabey sağ olsunlar bizi görünce geçelim diye yol veriyorlardı. Neyse ki 4. Seviyeye katılacaklar bilgisayar üzerinden seçilmeyeceklermiş. Telefonla kayıt alacaklarmış.
Sabahtan çeşitli parkurlarda çalışma yaptık. Denge demirinde ben kendi rekorumu 20 küsur saniye ile kırdım. Öğlenden sonraya kadar tahta değişmeyecekti. Ama rekoru kırmak isteyen bir ördek vardı tabi :).
Öğlen molasında biz 3 oruçlu bir önceki gün olduğu gibi kendi kendimize eğlenmeye başladık. Önce motorlarla foto çekildik. Sonra sırasıyla CBF 600 kullandık. Bir kaç tane de mpeg yaptık. Bazı ördekler kendilerine has sevinç gösterilerinde bulundu.
Aşağıdaki fotoda görüleceği üzere pist genişletiliyor. Arkadaki toprak alan da piste katılıyor. Yeni idari bina da yapılacak. İçine iki tane de similasyon cihazı konulacakmış. Ayrıca bir tane de rampa yapılmış. Rampa manevraları da eğitime eklenecekmiş.
Öğleden sonra tekrar piste çıktık. Selçuk ile üst üste denge demirinde rekorlar kırmaya başladık. En sonunda benim rekorumu 4.5 saniye geliştirip 24.83 ile günün en iyi derecesini yaptı. Kendisini buradan tebrik ediyorum. Muhtemelen Hornet ile yapılmış en iyi zamanlardan biri. Tahtanın önünde hatıra fotosu çektim.
Öğleden sonra birbirimizi yakalamaca oynadık. Selçuk çıkıyor, 3 kuka sonra ben, sonra da Ahmet. Selçuk ikimizi de yakalıyor. Ben Ahmet’i slalomda yakalıyordum. Çağrı Hoca da bu yaptıklarımızı yakalayıp bize uyarı veriyordu :). Selçuk ayrıca fazla yattığı için de uyarı aldı. Direksiyonu kullanması salık verildi. Tayfun Hoca’nın dediğine göre lastiği bitirip neredeyse öbür tarafa geçiyormuş. Eğitim hızlı virajların yer aldığı parkurla sona erdi. Herkes bu parkuru çok beğendi. Ben de geçen seferkine göre çok daha hızlı döndüm virajları. Gerçi hala ters iki viraj arası akıcılık problemim var ama pratikle onu da hallederim.
Eğitimin sonunda her zaman olduğu gibi istediğimiz motorları test ettik. Selçuk’un şansına geçen eğitimde olan kırmızı 600F Sport bu eğitimde yoktu. Tayfun Hoca’nın 600F’i vardı onunla da ancak fotoğraf çektirebildi :).
Ördekler yine rahat durmadı. Muhtemelen CBR 125’in yükleme haddini aştılar. Selçuk, Aslı için çok çetin bir göreve soyunup, CBR 125’i denedi. Oldukça memnun kaldı. “Zuzum bunu kullanır” dedi.
Bu arada Ahmet yine denge motoruna çıktı. Ben arkadan sinsice yaklaştım. Bu biraz dengesini bulunca arka tekeri dizlerimin arasına sıkıştırdım. Çevreden tezahüratlar gelince bizim ördek havaya girdi. “Ellerini bırak!” bağrışları arasında “Acaba yapabilir miyim?” diyerek ellerini bıraktı. Derken gruptan sesler yükselmeye başladı: Aaa süpersin Ahmet, yürü be Ahmet kim tutar seni, arkandaki desteği görüyor musun Ahmet?
Son olarak hatıra olsun diye toplu foto çekildik. Ben otomatik çekim ayarını bulamadığım için iki foto oldu. Önce ben çektim sonra Taşkın Ağabey.
Eğitim sonu kabul salonundaki meşhur Rune ile (Osman Ağabeyin deyişiyle rani) fotoğraf çektirdik. Yine güzel bir gün yaşatmıştı Honda bana. Honda’ya ve saz arkadaşlarıma her şey için teşekkür ediyorum. Bir başka güvenli sürüş eğitiminde buluşmak dileğiyle…